13 Nisan 2016 Çarşamba

Sobe

hani sessizlik içinde bir çığlık kopar ya
yüzümüzü vurmuşuz karanlığa
içimizdeki kopan çığlıkta derin bir sessizlik
şöyle bir mum alevi kadar aydınlık
bir odanın içinde
oturmuşuz masaya
elimizi tam uzatıyoruz
kadeh boş
tesadüf bu ya göz göze geliyoruz
o karanlığın içinde
içmesek de birbirimizin gözleriyle sarhoş oluyoruz
senin gözlerinde acı
kayboluyorum karanlığında
kurtarmıyorsun bilerek beni
diyorsun ki devamlı
“hisset yüreğimi”
Oysa ki sana daha önce karanlıktan ne kadar korktuğumu söylemiştim
avuçlarım terliyor
bak sesime sesimde tedirginlik
ne olur kurtar beni ve kendini diyorum
sense yüzünü öne eğerek
karanlığın ağırlığıyla
çekiyorsun gözlerini gözlerimden
tam merak ederken ne söyleyeceğini
kısık bir sesle "ne olur” diyorsun “hissetme artık beni"

23/02/2012

Serra Yetek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder