17 Ekim 2012 Çarşamba

"YALNIZLIK"



 Şimdi size içimi döksem ve desem ki yalnızım ve hepimizin yalnızlığı birbirinin aynısı desem. Hatta aynaya baktığımızda kendimizi gördüğümüzde ki süliyet kadar aynı desem.Bilmiyorum siz ne dersiniz ama sanki hepimiz birbirimize yalnızlıklarımızın bir kısmını göstermiyor muyuz?

Yalnızlık ağır bir kelimedir herkesin sık kullanmaması gereken. Yalnızlık yakıştırılmaz insana yapıştırılır.Ve bakış açısına göre değişir anlamı. Kimine göre sevgilisizliktir kimine göre kimsesizlik. Kimine göre de kalabalıklar içinde yalnız olmaktır. Bana göreyse içinde gerçek
Bir umut varsa yalnız değilsindir. Hani umutların besler ya hayallerini, gözlerini işte bu sebepten.

Siz hiç karanlık bir kuyuda üstelik merdiven olmadan yalnız kaldığınızı HİSSETTİNİZ Mİ?
Yüzünüz önde bütün kitapları yaşamış bütün çalan şarkıların devamı siz olduğunuzu sandınız mı? Hangi ışığa baktıysanız çok kısa bir süre yanıp sonra söndü mü? Evet ise cevabınız Yalnızlığı yaşamışsınız..

Değeri vardır yalnızlığın Altın kadar ağırdır ama teneke kadar ucuz çünkü kimse satın almak istemez. Aslında herkesin içinde büyük bir parça yalnızlık zaten vardır. Kimisi korkar bunu ortaya çıkartıp içinde kaybolmaktan kimisi kabullenir bu derin boşluğun varlığını. İkisinin de doldurulması zor boşlukları vardır. Korkak olanın işi daha zordur. Korkak ya boşluklarını dolduracak biri çıksa karşısına ona boşluklarını açmaktan korkar. Kabul eden de yalnızlığının derinliğine kimsenin erişemeyeceğini sanır. İkisi de kendi içinde haklıdır. O yüzden bu zamanda AŞK bulunması zor YALNIZLIK ise yaşanması kolay duygulardır.



11 Ekim 2012 Perşembe

AŞK=ÖLÜM


   
 Ağırdır "aşk" konusu. Herkesin dilinde pelesenk olmuş ama yaşamaya gelince herkes her yaşadığı ilişkiyi "aşk" sanır olmuş..

Zordur yükünü taşımak Aşk ın ilk önce insan olmak gerekir çünki aşkı yaşatan insan yaşayan da insandır..

   Tek kişilik aşk olmaz bütün aşklar iki kişiliktir. Tek kişilik aşk diye kandırırlarsa sizi inanmayın mutlaka iki kişilik başlamış
tek kişilik bitmiştir ...Başlarken aşk sanki yüreğinize bir yıldız düşer sizin, ikinizin parlamasını sağlar bittiğinde ise
tek kişiliktir ve terkedilenin sanki içinden yıldız kayar. Avutulursunuz bütün sözlerle sözler yetmez eylemlerle, avutmak yetmez oyalanırsınız
masallarda olan yedi cücelerle..Ama bayan için prens yoktur erkek için ise prenses.. Herkes aynı ve yedi cücedir aslında... Aşık olanın
gözünde  kendisi prensesken  herkes ten farklı hisseder kendini yada hissettirilir, özeldir mesela..Erkek ise bir prenstir.. Prenses yedi
cücelerden kurtulup kavuşacaktır prensine çünki küçükken böyle öğretmiştir annesi... Ama hayat böyle değildir ki büyük yürekli küçük
prensesin annesi...


    Kabulleniş başlar ve biter. Oysaki leyla ile mecnun bile kavuşmuşken nasıl olurda prens ile prenses kavuşamaz ama hayat gailesi ... Prensin
işi çıkmış gelememiş ilk buluşmaya yada prensese yedi cüceler izin vermemiş ki arasın prensesi de anlatsın derdini..Trafik sıkışıkmış,
prens işten kovulmuş, prenses yorulmuş işte bu saçmalıklarla aşk unutulmuş... Yada yutturulmuş ...


     Bütün ilişkilerine adına o günden beri aşk denir olmuş .... Burada acı bir kahkaha atmak istedim ve attım ... Ne den bilmem en acı zamanlarda
gözü yaşlı kahkahalar atarım çünki kahkaha sesi karşınızdakinin bakışlarından önce kulağa çarpar ve ilk kahkaha duyulur gözleriniz kapalıysa
gözyaşlarınız gözükmeden yerini yani yüreğinizi bulur.Böylelikle acının yerini şen kahkaha sesi bulur.


      Aşk için söylenecek çok söz var aslında beni de korkutan da bu ya zaten hep söz var aslında eyleme gelince herkes yedi cüce ve herkesin
ağzında tenekeden pırlanta sanki diyorlar ki aman aldırma... Ama birazda tak iyi prim yapıyor haaa...At tut leyla ile mecnundan,kerem ile aslıdan
e birazda kat Mevlana dan işte su yerini bulur....
                                                     
                                                         aristoseres

10 Ekim 2012 Çarşamba

MUTLULUK




Tarifi en zor kelime MUTLULUK. Sanki bir kahkahada gizli ya da bir tebessümde bilinmeyen bir diyardan gelmiş yabancı gibi uzak ama anlamlı.Tanıması kolay anlaması güç. Herkesin sahip olmak istediği ve kendi çabası ile sahip olabileceği duygu.Resminin bir türlü yapılamadığı tariflerin yetersiz kaldığı tek kelime hatta belki de bir cümle MUTLULUK.

Kimisinin çocuklukta doya doya yaşadığı kimisinin ise doğduğu andan beri tanımadığı duygu. Şiirlerde ki dilencilerin bile dilenirken istediği bir türlü tarif edemediği …Üstüne çok anlamlar yüklenen zaman zaman içimizde hissettiğimiz bağımlılık yapmasını beklediğimiz, sonsuzluk kelimesini başına getirdiğimiz ve hüzünle hiç karşılaşmamışız gibi mutlu anlarımızda beklide çok sık yüreğimize uğramadığından içimizi coşturan duygu.

Bazen Aşk ın içinde aradığımız, bazen sokaklarda yürürken başka yüzlerde, gönüllerde karşılaştığımız keşke bende dediğimiz, Allaha sahip olmak için yalvardığımız MUTLULUK.
Hangi şehirden olursak olalım, hangi din, dil, ırk tan olursak olalım hak edip edemediğimize baktığımız ve hak ettiğimizi düşündüğümüz duygu. Hatta kapımızı çalmadan açtığımız kim olduğunu sormadan içeri buyur ettiğimiz, gururumuzdan ödün verdiğimiz, yaşamaktan, hissetmekten bıkmayacağımız, bazen sahipmişiz gibi yaptığımız tek duygu.

Hissederken ne kadar kaba olursak olalım “ŞÜKÜR” kelimesiyle zarifliğimizi ortaya koyduğumuz, içimizde hissettiğimizde minnet duygusu duyduğumuz, bize derinden hissettireni sevdiğimiz hatta unutmadığımız, geçmişe baktığımızda en çok hatırladığımız, fotoğraflarını çektiğimiz, hatta o anı ölümsüzleştirip tekrar tekrar dönüp baktığımızda bile içimizde yeniden doğan duygu.

Birisi MUTLULUĞUMUZU bozduğunda sinirlendiğimiz, hatta konuşmadığımız, onun için küstüğümüz, onu hissettirdiği için affettiğimiz, hayatımızın anlamı, hayatımızda o olsun diye adımlar attığımız, yaşamımızın anlamı, hayatımızın inşasını üzerine kurduğumuz duygu.

Ödül, hediye, hüznü yaşamayanın derininde hissedemeyeceği, gülümseme, kahkaha, gözyaşlarının her biri ile belli ettiğimiz, yoğunluğunda gözlerimizi çakmak çakmak yapan ve en önemlisi sadece yarattığı etkilerden bahsedebildiğimiz, tarifi olmayan duygu.

Mutluluk…..
                   

                                                aristoseres